23 Temmuz 2014 Çarşamba

Entropi ve Kısıtlar Yönetimi ilişkisi hakkında düşünceler...


Eski bir kitabımı tekrar gözden geçirdim. Demand Driven Performance kitabında Complex Adaptive Systems (CAS) vurgusu vardı ve bir kitap referans gösteriliyordu. O kitaptan daha eski bir dönemde bu fikirlere yer verildiğini gördüm. Ilya Prigogine isimli bir fizikçi "dissipative structure" adıyla benzer bir yapıyı tarif etmiş, evrime dayanıklı olmadığını, geliştirilmesi gerektiğini söylemiş, fikir gelişerek CAS haline dönüşmüş. Newton kuramı yenilenemeyen enerji çevresinde cansız varlıkların davranışlarını açıklıyordu. Bu radikal alternatif yenilenebilir enerji çevresinde canlı varlıkların davranışlarını açıklıyor.
Evrim sürecinde doğal seleksiyona yenilmemek için giderek karmaşıklaşan ve daha çok enerji tüketen üst formlar oluşuyor. Ancak dünyadaki enerji sınırlı olduğu için ve başından beri kapalı sistemimiz olan dünyadaki toplam enerji sabit olduğu için giderek hayatta kalmak zorlaşacak... Enerji yerine parayı, organizmalar yerine firmaları koyduğunuzda biyolojiden ekonomiye geçiveriyoruz.
Sınırlı kaynakları etkin yönetmek derken de Kısıtlar Teorisine geçiyoruz. Çevreyle etkileşimi olan sistemlerde basitlik ve etkinlik ihtiyacı bizi DDMRP ye götürüyor. Çünkü daha önceki evrim aşamalarında MRP - ERP derken giderek karmaşıklaşan ve daha çok enerji tüketen formlar oluşmuştu. Şimdi sadece ihtiyaç olanı üreterek ve gerçekten olması gereken yerde bulundurarak entropi ekonomisine uyumlu, sürdürülebilir firmalar haline geleceğiz.
Aşağıdaki özette bu konularla ilişkili bulduğum yerleri kırmızıyla renklendirdim.  
http://en.wikipedia.org/wiki/Jeremy_Rifkin  linkine bakabilirsiniz. Değişik fikirleri olan aktif birine benziyor.
http://en.wikipedia.org/wiki/Ilya_Prigogine   linkinde de Ilya Prigogine hakkında bilgi var.

  • Dünya görüşleri
  • bir dünya görüşü çocukluktan itibaren sorgulanmaksızın devam edecek biçimde benimsetilebildiği ölçüde başarılıdır.
  • Newton dünyasının bittiği yerde termodinamik yasaları geçerlidir:
  • Birinci Yasa : Evrende madde ve enerji daimidir, yaratılamaz, yok edilemez, sadece dönüştürülebilir.
  • İkinci Yasa : Entropi : Madde ve enerji sadece bir yönde değiştirilebilir; yararlanılabilenden yararlanılamayana, geçerliden geçersiz, düzenliden düzensize doğru.
  • Sorbon' da tarih öğretmeni olan Jacques Turgot, 1750 de, sürekli değişim ve hareketin faziletini ilan etti. Tarih tek yönde ilerliyordu ve bu esnada bozulmuyor, gelişiyordu.
  • Günümüzde giderek makineleşiyoruz.
  • Diğer insanlarla ilişkilerimizi, onlarla "senkronize" oluşumuza göre "ölçüyoruz".
  • Aktivitelere başlamak yerine başlatılıyoruz.
  • İşyerinde "sürtüşmekten" kaçınıyor ve dikkat etmek yerine "uyum sağlıyoruz".
  • Newton' un yasaları:
  • Atalet : Kuvvet uygulanmadığı sürece hareket değişmez, duruyorsa durmaya devam eder, hareket ediyorsa harekete devam eder.
  • Kuvvet : hızlanma etki eden kuvvetin büyüklüğüne ve yönüne göre belirlenir.
  • Etki - Tepki : her kuvvet için tepki gösteren eşit ve zıt bir kuvvet daha vardır.
  • John Locke, devlet ve toplum işleyişini Newton'a göre yorumladı. Doğayı inkar ederek sürekli büyüme ve servet artışının filozofu oldu.
  • Adam Smith, ekonomik işleyişi Newton'a göre yorumladı, Locke ile paraleldi, görünmez el en etkin kuvvetti, servet serbest ortamda rekabetle üretilecekti.
  • Charles Darwin' in evrim teorisi Newtoncu dünyada yanlış yorumlandı, doğal seleksiyon güçlü olanların çıkarlarına uygun olarak gerçekleşiyor kabul edildi.
  • entropi yasası
  • "karşılıksız bir şey edinemezsin", "dökülen sütün ardından ağlamak kar etmez", "böyle gelmiş, böyle gider"  deyimleri termodinamik yasaların yansımalarıdır.
  • Özetle "evrendeki enerji miktarı sabittir ve entropi giderek artmaktadır".
  • Entropi, artık işe dönüştürülemeyen enerji miktarının ölçümüdür. Elde edilemeyen enerji, kirlenme denilen haldir.
  • Barajda elektrik elde edilirken yüksekteki su dökülür ve son noktasında artık tekrar elektrik üretecek gücü kalmamıştır. Denge halindedir.
  • Geri kazanımda başarı yaklaşık %30 dur. Geri kazanım için yine de tamamen yeni enerji kullanımı gerekir. Entropi geri kazanırken dahi artar.
  • Einstein termodinamik yasalarını bilimin en üstün yasası olarak tanımlar.
  • Entropi zamanın yönünü söyler, ileriye doğrudur, ancak zamanın hızını söylemez.
  • Nobel ödüllü fizikçi Erwin Schrodinger : "Canlı varlıklar yaşamlarını çevrelerinden sürekli enerji (negatif entropi) çekerek sürdürür".
  • Evrimsel süreçte daha yüksek formlar dayanıyor çünkü bunlar çevreden daha çok enerji çekebiliyor. Bu da entropinin daha hızlı artmasına yol açıyor.
  • Entropi : Yeni tarihsel çerçeve
  • Günümüzde modern endüstriyel dünyada yaşamımızı sürdürebilmek için bir milyon yıl öncesine göre bin misli enerji harcıyorsak "verimin arttığını" nasıl söyleyebiliriz ?
  • Teknoloji asla enerji yaratamaz, ancak mevcut enerjiyi kullanır. Enerji dönüştürücüsüdür.
  • Teknolojik Toplum kitabının yazarı Jacques Ellul : " her teknik, önceden gelenler, arkadan geleni gerekli kıldığı için ortaya çıkmıştır"
  • Bilim adamı Eugene Schwartz :"her yarı çözüm sorunun geri kalan kısmı üzerinde artırıcı bir etkiye sahiptir. Entropi artar ve dolayısıyla yeni sorunların çözümü öncekilerden daha zordur".
  • Mevcut teknoloji "tipi" ilk safhalarda toplumun alıştırıldığı enerji dönüştürme seviyesini artık sürdürememeye başladığında kritik bir noktaya gelinir. Bu noktadan itibaren yeni teknolojik fikirlere az emek verilir ve çabanın çoğu, çevrede düzensizliği artırmakla yaratılan sorunları çözmek ve aynı zamanda harcanıp tükenmiş bir enerji zemininde enerji taleplerini karşılayabilmek için mevcut teknolojilerde yeni ayarlamalara adanır.
  • Enerji akışı bir entropi sınırına ulaştığında ve yeni bir enerji çevresi oluştuğunda, eski enerji akışında hizmet veren çeşitli teknoloji formları, eski enerji muslukları kurudukça kökten değiştirilecek yada körelecektir. Toplumun odundan kömüre, kömürden petrole, daktilodan PC ye, telefakstan internete,... geçişini hatırlayın. (bütün bunlar işletmelerde sorun çıktıkça MRP, ERP vb çözümlerini, sorunlar devam ettiği için yalın, 6sigma, TOC, DDMRP çözümlerini ortaya çıkardı, geleneksel maliyet muhasebesinden akış muhasebesine de böylece geçiliyor) 
  • Akış hattı içindeki her safhada enerji dönüştürülür, el değiştirir veya elden çıkarılır. Süreç içinde her zaman enerji dağıtılır, tüm çevrenin entropisi artırılır. Bu suretle düzensizliğin türü, sahası ve büyüklüğü akış hattının nasıl kurulduğuna bağlıdır. Bir toplumda işlerin bölüştürülmesi tarzı (enerjinin dönüştürülmesi), enerjinin çeşitli kişi, grup veya kurumlar arasında bölüştürülme biçimi (enerjinin el değiştirmesi) ve akış sürecinin her safhasında atıkları giderme şeklimiz (enerjinin elden çıkarılışı) yüzeyde yaşanan düzensizliğin toplumsal, ekonomik ve politik doğasını belirler. (akış)
  • Tüm akış hattı boyunca düzensizlik arttıkça akış da engellenir. Azami akışı koruyabilmek için, sistemin her parçasını giderek daha hızlı verimlendirerek düzensizliğe yeni bir düzen getirme çabalarımızı sürdürmemiz gerekir. Ekonomi ve politika kurumları işlevlerini genişletir ve ilgi alanlarını artırırlar. İşlevlerinin sürdürülmesi ve onarılması için hizmet vermeye başlarlar. Bürokrasiler yaşanan krizlerle birlikte artar. Akış hattı boyunca herhangi bir yerde görülen düzensizlik, tüm toplumun veya bazı parçalarının sürdürülen işlevlerini tehdit edecek boyuta varınca, uygun kurumları blokajı kaldırmaya sürükler. Yapamayan kurumlar yıkılır. Bundan sonra daha merkezi kurumlar oluşturmaya çalışılır veya coğrafi etki alanı genişletilir. (değişkenlik, butterfly, bullwhip, buffer, yapılması gerekeni yapmak, yapılmaması gerekeni yapmayı bırakmak)
  • Son aşamada merkezi bürokrasi sağlayabildiğinden daha fazla enerji tüketen bir parazit haline gelir, kurum ve toplum entropi sınırına gelmiştir, iflas yakındır.
  • İşe yarayan ölçek aşılmamalıdır, kontrolsüz hücre çoğalması "kanserdir". (eksikleri gidermek için daha çok büyümek değil, daha akıllı olmak yeterli)
  • Makinenin iyisi basit olanıdır, az parçalı olanıdır, esnek olanıdır, birisi arızalandığında bütün sistemi durdurmayanıdır. (TOC evrimsel gelişimi boyunca hep daha basit olmuş!)
  • Teknolojik uzmanlaşma, toplumda her işlevi, başka bir işlevin ikame edemeyeceği şekilde sınırlar. İnsanları da sınırlar.
  • Biyolojik açıdan aşırı uzmanlaşma uyum yeteneğini sınırlar ve doğal seleksiyon karşısında yok olma riskine yol açar.
  • Yenilenemeyen enerji ve yaklaşan entropi sınırı
  • ABD, dünya nüfusunun %6 sıdır ancak dünya enerjisinin %33 ten fazlasını tüketir. İsveç ve Almanya'da yaşam seviyeleri benzerdir ve yıllık enerji tüketimleri ABD'nin yarısı kadardır. ABD nin enerji ihtiyacının 2010 senesine kadar ikiye katlanacağı tahmin ediliyor.
  • İnsan nüfusunun bir milyara ulaşması 2 milyon yıl aldı. İkinci milyar için 100 yıl yetti. Üçüncü milyara 30 yıl yetti. Dördüncü milyara 15 yılda ulaşıldı.
  • Bu artışla maden ihtiyacı 4 katına, gıda ihtiyacı 5 katına yükselecektir.
  • Ulusal Bilimler akademisi (NAS) 1977 yılında artan kömür kullanımının sera etkisine yol açacağını raporladı.
  • OPEC ülkelerinin petrolle kazandıkları pazarlık gücünü, maden üreten ülkeler de yakın zamanda kazanacaktır.
  • Entropi ve sanayi çağı
  • Verimsizlik maliyet artışına ve yatırım artışına yol açar, bu da emisyonu artırır ve bu da enflasyon demektir.
  • Tüketicinin 4 temel gereksinimi enerji, gıda, barınma ve sağlık bakımıdır. ABD ailelerinin %80 i için bu 4 gereksinim bütçelerinin %70 inden fazladır.
  • Artan maliyetler patronların işçilik giderlerini kısmasına yol açar, faturayı azalan geliri ve artan fiyatlar nedeniyle çalışanlar öder.
  • Kapitalist ve sosyalist sistemler üretkenliği beher çıktı birimindeki hız olarak tanımlar. Daha uygun bir tanımlama termodinamikteki beher çıktı biriminde üretilen entropidir. Otomotivde yapılan bir araştırmada bir otomobil üretimi için harcanan enerjinin olması gerekenden bir kaç misli fazla olduğu belirlendi. Modern sanayi ekonomilerinde tüketilen enerjinin büyük bir kısmı hız için ödediğimiz bedeldir.
  • Termodinamikte mükemmel sabit hale ulaşılamaz. Düşük entropiden yüksek entropiye dönüşüm süreci, sistemin üretim ve tüketim arasında nispi denge sağlamasıyla orantılı bir hızda korunabilir.
  • Gerçek besinlerden daha çok sentetik besin tüketiyoruz.
  • ABD de tarımda mekanizasyon artıyor, birleşmelerle ekilebilir alanın kontrolü bazı şirketlerde yoğunlaşıyor, gübre ve zirai ilaçla çevre kirleniyor.
  • ABD de nakliyat sanayi yıllık enerji sarfının %47 sini aşan bir miktarı tüketir.
  • Otomobil hayatı zorlaştırır pahalı hale getirir ! Trafik nedeniyle genellikle zaman kazandıracağına kaybettirir, kazalarla savaş zamanına yakın ölüme yol açar, yollar ekilebilir tarım alanlarını ve kent alanlarını işgal eder, hava kirliliğine yol açar.
  • Bir milyonluk şehirlerin ilki 1820 de Londra'ydı. 1900 lerde 11 şehir oldu. 1950 de 75 şehir, 1976 da 191 şehir bir milyonu geçti. 1985 itibariyle tahmin 273 şehirdir ve bunların çoğu üçüncü dünya ülkelerinde olacaktır. Hızlı kentleşme düzensizlik artışıdır, kirlilik, ısınma, suç oranları, vergiler, harcamalar,... artar. 
  • Silahlanma yararlı bütçeyi tüketir, tek bir uçak gemisinin değeri 1,6 milyar dolardır !
  • Bilgi devriminin artan enerji akışı, toplumun tüm enerji hattında büyük düzensizlikler yaratarak, artan maliyetlerine daha fazla enerji yönlendirilmesini gerektiriyor. Bilgisayarlaştırılmış toplum tarafından daha fazla bilgi üretilir ve bu bilgi dönüştürücülerce daha hızlı işlenebilir. Zamanla insanlar teknolojinin rehineleri haline gelecektir. (ERP firmayı kıskıvrak bağlar, sisteme rağmen iş yapılamaz)
  • Daha fazla bilgi edinmek mümkündür ancak daha az bilgiye razı olmak zorunda kalırız. Karar verirken ilgili bilgiyi seçmek zordur. (relevant information)
  • Entropi : Yeni bir dünya görüşü
  • Gelişmiş ülkeler hızla kalkınırken doğal zenginliklerini de yağmaladılar. Gereken enerji kaynakları üçüncü dünya ülkelerindedir, kalkınma sırası da bu ülkelerdedir.
  • Üçüncü dünya ülkelerine teknoloji transferi yapılırken beraberinde kültür de transfer edilir. ABD de ki refah hayali aldatıcıdır, o zamanlar artık bitmiştir, dünyanın kaynakları bir daha bu denli bolluğu sağlayamayacak kadar kıttır.
  • Ghandi - Budist görüş "istememek ve gönüllü fedakarlık" üzerine kuruludur; kırsalda, düşük teknolojili, tarıma dayalı, küçük ölçeklidir.
  • Yenilenebilen enerji kaynakları (rüzgar, güneş) çok önemlidir. Bu da kurum büyüklüklerini otomatik olarak sınırlar, küçülmeye zorlar.
  • Hiç bir organizma kendi atıklarının içinde uzun süre yaşayamaz. 
  • Kaynak israfını önlemek için lüksten kaçınmak gerekir. Arabanız yoksa radyal lastik, trafik sıkışıklığı, araba hırsızlığı gibi dertleriniz de olmaz. İstemezseniz, daha kolay mutlu olursunuz.
  • Yüksek entropili ortamda
  • amaç insan emeğini otomatize ederek kaldırmaktır
  • ne pahasına olursa olsun üretkenlik ve ekonomik büyüme kutsaldır
  • üretim yöntemleri standarttır, insiyatife yer yoktur
  • beyaz yakalılar, mavi yakalılardan daha değerlidir
  • gerekliliğin önemi yoktur, pazarın olması üretmek için yeterli sebeptir
  • düşük entropili ortamda
  • gerçek kimliğini araştırmanın bir yolu olarak çalışmak
  • toplumsallaşmayı kolaylaştırmak
  • hayatın devamı için gerekli temel ihtiyaçları temin etmek
  • azaltılmış beyaz yakalı, azaltılmış yönetim ihtiyacı
  • çevreye duyarlılık, kırsallık, nakliyeye gerek duymayacak lokallik
  • eski teknolojiye dönüş, basitlik
  • nüfus artışı kontrol edilmelidir, sadece sayı değil, enerji tüketimi ve sayı birlikte değerlendirilmelidir
  • Bilimsel açıdan tek bir istisna bile bir yasayı geçersiz kılar. Heizenberg belirsizlik kuramı, Newton yasalarını bitirdi.
  • Bu dünyadaki her şey bir diğerine hassas ve karmaşık ilişkiler ağıyla bağlıdır. (not a supply chain but a supply web, infrastructure of any CAS)
  • Tüm fenomenleri, maddenin izole edilmiş parçaları veya sabit stoklar olarak gören eski Newtoncu görüş artık yerini, her şeyin dinamik akışın bir parçası olduğu görüşüne bıraktı. Cansız fenomenler bile sürekli değişirler ve bu entropi sürecinin işleyişidir. Entropi bize enerji akışının yönünü söyler, hıznı değil. Hız dalgalanır. Statikten dinamiğe geçiş başlamıştır. (variability, dynamic adjustment, learning organization)
  • Tüm öğrenim sürecimiz, oniki ila onaltı yılı biraz aşan bir süre Newton'un dünya görüşü için aldığımız bir eğitim programıdır. Nesneler unutulsa bile nedensellik kavramı içimize işlemiştir. Eğitim ezbercidir, uzmanlaşma temellidir, bütünü göremez. Eğitimde süreç odaklı, disiplinler arası, akış kavramını tanıtan, asgari el becerisini kazandıracak, dünyanın kıymetini hissettiren ve çıraklık esaslı bir yol izlenmelidir.
  • 3 temel itiraz söz konusu olacaktır:
  • İyimserler : her şeyin bir çaresi bulunur bakışıdır. Mevcut anlayışın eninde sonunda çözümü getireceğine inanır.
  • Nobel Kimya Ödüllü Belçikalı fiziksel kimyacı  Ilya Prigogine dağılgan yapılar (dissipative structure) kuramını geliştirdi. Bunlar çevreleriyle enerji değişiminde bulunan açık sistemlerdir. Tüm canlı varlıklar ve bazı cansız varlıklar dağılgan yapılardır. Yapılarını sistemleri boyunca sürekli elde edilebilir enerjiyle korurlar. Daha kompleks yapılar daha fazla iç bağlantı oluşturur ve mevcudiyetini korumak için daha çok enerjiye ihtiyaç duyar. Enerji akışı bu yapı boyunca dalgalanır, dalgalar sistemin kaldıramayacağı kadar büyüdüğünde yeniden düzenleme gerekir. Yeni düzenleme her zaman daha komplekse doğrudur. Dolayısıyla her yeni düzenleme öncekinden daha çok enerji tüketir, değişkenliğe karşı daha korumasızdır. Prigogine'e göre değişkenlik aynı zamanda esnekliktir ve evrimci daha üst formlarla doğal seleksiyona dayanma gerçeğine gider.
  • Bu teoriye sağduyuya aykırıdır. Karmaşıklık artışının iyi olmadığını, sürdürülebilirliği zorlaştırdığını görebiliyoruz. Newton fiziğinin "yenilenemeyen ve cansız" enerji çevresinde bir gelişme paradigması sağlaması gibi, dağılgan yapılar da "yenilenebilen" enerji çevresi için benzer bir girişimdir. Dağılgan yapılar canlılara uyarlanabilir, doayısıyla Newton kuramı için devrimci bir alternatiftir. Böylece dünya algımız bir makineden bir organizmaya doğru değişmeye başladı.
  • Newton ve Priogine düzen artışı sağlayan bir gelişim süreci öngörerek entropiyi yok sayarlar. Bu da her iki kuramın da uzun soluklu olmayacağı anlamına gelir.
  • Faydacılar : Gerçekçi olalım, en azdan en fazlasını elde edelim bakışıdır. Arabadan vazgeçmek yerine hibrid teknoloji, kırsallaşmak yerine sağlıklı beslenme diyetleri,...
  • Entropi ekonomisi, lükslerin değil temel gereksinimlerin ekonomisidir.
  • Bir şey eğer temelde gereksizse, daha iyi yapılması neyi değiştirir ? Eğer araba ihtiyaç değilse, yakıt sarfının 100 km de 10 litreden 2 litreye düşürülmesi hala israftır.
  • Hazcı : Gelecek nesilleri düşünmeye gerek yotur, yaşadığımız anın tadını çıkaralım bakışıdır.
  • Mutlak ahlaki sorumluluğumuz mümkün mertebe daha az enrji tüketmektir. Doğayla barışmalıyız.
  •  Sonsöz : Akılda tutulması gerekenler
  • Yeryüzü esasen kapalı bir sistemdir. Güneş sistemiyle ilişkisi sadece enerji transferidir, madde değişimi yoktur.
  • Kısa vadede ve yeryüzünde izole edilmiş coğrafi bölgelerde entropi sınırı yaşanıyor. Yani yenilenebilir (rüzgar, güneş) enerji kaynaklarına yöneliş zorunludur.
  • Her yeni madde-enerji temeli, bu özel enerjiyi toplama, el değiştirme ve tüketme amacıyla yeni teknolojilerin geliştirilmesinde genel ortamı oluşturur. Teknolojiler, kurumlar, değerler ve dünya görüşleri geniş ölçüde farklılıklar gösterseler de madde-enerji temelinde uyumludurlar.
  • Dünya ekonomisi fosil yakıtlar ve nadir madenlerden yenilenebilen enerjiye geçişin ilk safhalarındadır. Ekonomik bütçemizi doğayla dengelemek, doğanın sağlayabileceğinden fazlasını tüketmemektir. Böylece makineden emek yoğuna, uzmandan zanaatkara, kentselden kırsala geçilebilecektir. Genetik mühendisliği teknik olduğu kadar ahlaki ve ruhani açıdan da değerlendirilmesi gereken bir disiplindir.
  • Termodinamik yasaya göre çok uzun vadede güneş artık öldüğünde dünyanın da ısı ölümü gerçekleşecektir. Hayatımızı düzenleyerek dünyanın sonunu bundan daha önce getirmememiz gerekir.
  • Entropi kavramını iç karartıcı bulanlar olacaktır. Entropi yaşamın akışını açıklar, iyi veya kötü değildir, sadece gerçektir.
  • Termodinamik yasalar, diğer tüm bilimsel kuramlar gibi insan merkezlidir.
  • Entropi üzerine düşünceler
  • Birbirine temas eden cisimler arasında enerji denkliği oluşur.
  • Elde edilemeyen madde geri kazanılamaz.
  • Kapalı bir sistem (çevreyle madde değişimi yapamayan bir sistem) sonsuza kadar sürekli iş gerçekleştiremez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder